Anasayfa / KÖŞE YAZILARI / BİR SANAT BİÇİMİ OLARAK MODA

BİR SANAT BİÇİMİ OLARAK MODA

İstanbul Kültür Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi Serpil AYMAZ

BİR SANAT BİÇİMİ OLARAK MODA
Moda Sergileri ve Galeri Estetiği
Modanın sanatla olan ilişkisi, moda ürünlerinin defileler aracılığıyla sunulması ve yaratıcı dinamiklerin moda ile buluşması yanında sergilenmesi ile de ilgili olagelmiştir. Özellikle 1980’lerde moda, kültürel çalışmalar alanının yükselmesi ve buna bağlı olarak genişlemesiyle diğer popüler kültür unsurları ile birlikte akademik çalışmaların konusu olmaya başlamıştır. Bu tarihlerde moda tarihinden moda sosyolojisine moda hakkında yapılan araştırmaların sayısı hızla artmış ve yazılan kitaplar çeşitlenmiştir. Aynı zamanda 1980’lerde Rei Kawakubo, Issey Miyake, Martin Margiela gibi moda tasarımcıları ticari modanın dışında yer alan, birer sanat nesnesi olarak konumlandırdıkları ‘kavramsal giysiler’ üretmeye başlamışlardır. Sözü edilen giysiler, L. Svendsen’in deyişiyle, günün modasıyla yakından uzaktan ilgisi olmayan; modern sanatın kendi malzemesine dönerek, eserin üretildiği yöntem ve eserin maddeliğini vurgulaması gibi modern sanatın eğilimlerini paylaşmaktadırlar.
Günün modası derken, Svendsen o döneme ait moda eğilimlerinden ve sıkça gözlemlenen giyinme alışkanlıklarından bahsetmektedir; ancak gerçekten de bu kıyafetler ne giyilebilirdir, ne de enstalasyon sanatı ve heykelle aralarındaki sınır saptanabilir. Buna ek olarak, bu moda tasarımcıları giysilerini butiklerde, büyük mağazalarda ve alışveriş merkezlerinde sergilemek yerine çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği galeriler, müzeler gibi yüksek kültüre ait ticari ilişkilerin ikinci planda tutulduğu mekânlarda sergilemeyi tercih etmişlerdir. Artforum, Flash Art gibi çağdaş sanatın öncü dergileri moda tasarımcılarının yaptığı ‘kavramsal giysiler’e, bu giysileri ticari bağlamlarından kopararak birer sanat eseri olarak yer vermeye başlamışlardır. Bunların yanında 1980’li yılların son yarısında ve özellikle 1990’lı yıllarda dünyaca tanınan müzeler modaya yer vermeye başlamış, kolleksiyon yöneticilerinin şekillendirdiği
çeşitli kavramlar ekseninde modanın ele alındığı kalıcı ve geçici moda sergileri düzenlemeye başlamışlardır. Bu müzelerden bazıları Solomon R. Guggenheim Müzesi, İmparatorluk Savaş Müzesi, Los Angeles Çağdaş Sanatlar Müzesi, Metropolitan Müzesi Kostüm Enstitüsü, Moda Müzesi, Victoria & Albert Müzesi gibi saygın kurumlardır. Saygın müzelerde modanın kendine yer etmeye başlaması ile birlikte perakendeciler, butikler ve alışveriş merkezlerinin yanında müzeler de moda için önemli bir sergilenme ve tanıtım alanı olmuştur. Moda tasarımcılarının giysilerini müze ve galerilerde sergilemesinin yanında bazı firmalar ürünlerini teşhir ettikleri mekânları da müze estetiğine göre inşa etmeye başlamıştır. Moda tasarımcıları butiklerinin bir kısmını çağdaş sanat nesnelerini sergilemeye ayırmış ya da butiklerini bir sanatçının atölyesine dönüştürmüştür. Prada’nın New York’taki, New York Epicenter isimli alışveriş merkezi bu konuda son dönem için eşsiz bir örnek sunmaktadır. Bu alışveriş merkezinde Prada’nın ticari amaçla ürettiği giysiler bir modern sanat müzesindeki gibi konumlandırılmış, alışveriş merkezine galeriler ve performans alanları inşa edilerek, gezilen mekânın bir alış veriş merkezi mi yoksa devasa bir müze mi olduğu sorusu havada bırakılmıştır.

Hakkında Moda Tava

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sevdiklerinizin Yüzlerini Gülümsetecek Yeni Yıl Hediye Alternatifleri IN STREET’ten!

Sevdiklerinizin Yüzlerini Gülümsetecek Yeni Yıl Hediye Alternatifleri IN STREET’ten!

Dünyaca ünlü markaların en yeni ve cazip fiyatlı modellerini aynı çatı altında buluşturan IN STREET, …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.