Türklerin Lüks Tutkusu Yeni Mağaza Açtırıyor!

Türkiye lüks tüketim pazarındaki büyüme uluslararası markaları cezbediyor: Nomination Türkiye’de yeni mağazalar açıyor.

Dünya çapında paslanmaz çelik ve altın modüler bilezikleriyle tanınan, İtalyan zarafetinin ve yenilikçiliğinin sembolü haline gelen Floransalı mücevher markası Nomination, Türkiye’deki lüks tüketim pazarındaki gözle görülür artışı yakından takip ediyor. Marka, elde ettiği etkileyici büyüme rakamları ve özellikle Türkiye pazarındaki potansiyele duyduğu güvenin bir sonucu olarak, İngiltere ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de yeni mağazalar açma stratejisini hayata geçiriyor. Bu stratejik hamle, Nomination’ın 2027 yılında kutlayacağı 40. yıl dönümü öncesinde hem global çapta büyüme hedeflerini destekliyor hem de Türkiye’deki lüks tüketim tutkunlarına daha yakın olma arzusunu yansıtıyor.

Şirketin Pazarlama ve İletişim Direktörü ve kurucusu Paolo Gensini’nin oğlu Alessandro Gensini’nin FashionNetwork.com’a yaptığı özel açıklamalar, Nomination’ın mevcut başarısını ve geleceğe yönelik iddialı planlarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Gensini, 2024 yılının marka için “olağanüstü” bir yıl olduğunu vurgulayarak, %30’luk bir artışla 60 milyon Euro’nun üzerinde bir ciroya ulaştıklarını belirtiyor. Bu rakamlar, şirketin beklentilerini aşan bir performansı temsil ederken, 2025 yılı için de “konsolidasyon” konusunda duyulan güveni pekiştiriyor. Alessandro Gensini, bu başarının ardında yatan temel faktörleri açıklarken, “Moda koleksiyonlarımızın yanı sıra, birçok pazarda adeta bir ‘çılgınlık’ yaratan modüler bileziklerimiz ve onlara eklenen kişisel anlamlar taşıyan ‘link’lerimiz başta olmak üzere tüm ürün gruplarımız oldukça iyi bir performans sergiledi” ifadelerini kullanıyor.

Nomination’ın başarısının sırlarından biri de, kendilerini “erişilebilir lüks mücevherin mucitleri” olarak tanımlamaları. Alessandro Gensini bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “Altın fiyatlarının sürekli yükseldiği bir dönemde, paslanmaz çelik ve altın kombinasyonundan oluşan bileziklerimiz, İtalya’da üretilen, değerli, yüksek kaliteli, benzersiz ve en önemlisi kişiselleştirilebilir bir parçayla kendilerini ödüllendirmek isteyen özellikle genç tüketiciler tarafından büyük bir beğeni topluyor.” Bu yaklaşım, lüksü sadece yüksek fiyatlarla değil, aynı zamanda özgün tasarım, kaliteli işçilik ve kişisel ifade imkanıyla da tanımlayan bir anlayışı yansıtıyor.

Şirketin üretim kapasitesi ve satış rakamları da oldukça etkileyici boyutlarda. Floransa’daki modern üretim tesislerinde günde 15.000 ila 18.000 adet “link” üretiliyor. Geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen 850.000 adet moda mücevher parçasının yanı sıra, tam 3,25 milyon adet “link” satışı gerçekleştirildi. Bu rakamlar, Nomination ürünlerine olan global talebin ne denli yüksek olduğunu açıkça gösteriyor.

Nomination’ın cirosunun büyük bir bölümü Avrupa pazarında, özellikle İtalya ve İngiltere’de elde ediliyor. Ancak şirket, perakende geliştirme stratejisini global ölçekte ilerletmeye devam ediyor. Alessandro Gensini bu konuya ilişkin olarak, “Geçtiğimiz yıl biri Sofya’da, biri Dubai’de, dördü Türkiye’de, ikisi Güney Afrika’da, biri Azerbaycan’da ve bir diğeri de birkaç hafta önce Glasgow’da olmak üzere toplam dokuz bağımsız mağaza açtık” bilgisini paylaşıyor. Bu agresif büyüme stratejisinin bir parçası olarak, yıl sonuna kadar İngiltere ve özellikle Türkiye’de yeni mağaza açılışlarının planlandığı da Gensini tarafından müjdeleniyor. Türkiye’de halihazırda dört mağazası bulunan Nomination’ın, bu sayıyı daha da artırma kararlılığı, ülkedeki lüks tüketim pazarının dinamizmine olan inancının güçlü bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

Bu yılki diğer projelerle ilgili olarak da Alessandro Gensini net ifadeler kullanıyor. Bağımsız mağaza açılışlarının yanı sıra, özellikle bağımsız mücevher perakendecileri bünyesinde “shop-in-shop” konseptine ağırlık verileceğini belirtiyor. Ayrıca, marka kimliğini ve ürün yelpazesini sürekli olarak yenileme çabalarının bir parçası olarak, yeni koleksiyonlar ve semboller üzerinde yoğun bir şekilde çalışılıyor. İletişim stratejileri konusunda da önemli adımlar atılıyor. Eylül ayında başlayacak ve mevcut başarılı kampanyayı daha da geliştirecek yeni bir iletişim kampanyası hazırlığında olduklarını açıklayan Gensini, bu kampanyanın temel amacını şu şekilde özetliyor: “Mirasımızı, Floransa’daki köklerimizi ve mücevher dünyasına yenilik getirmeyi başarmış ve sektörde trendleri belirlemeye devam eden bir aile şirketinin özgünlüğünü vurgulamak istiyoruz.”

Sosyal medya platformlarının ve seçilmiş “içerik oluşturucularının” marka iletişiminde giderek daha önemli bir rol oynayacağını belirten Alessandro Gensini, bu platformlar aracılığıyla Nomination’ın marka değerlerinin ve değerli mücevherlerinin benzersiz dilinin daha geniş kitlelere ulaştırılmasının hedeflendiğini ifade ediyor. Gensini’nin son olarak vurguladığı nokta ise, Nomination’ın temel felsefesini özetliyor: “Nomination gerçekten herkes için erişilebilir bir lüks.” Bu ifade, markanın hem kaliteli ve özgün ürünler sunma hem de geniş bir tüketici kitlesine hitap etme misyonunu açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye’deki lüks tüketim pazarının son yıllarda gösterdiği istikrarlı büyüme, uluslararası markaların radarında önemli bir konuma yükselmesine neden oldu. Özellikle genç ve dinamik nüfusu, artan gelir seviyesi ve lüks ürünlere olan ilgisiyle Türkiye, birçok global marka için cazip bir pazar alternatifi sunuyor. Nomination’ın Türkiye’deki mağaza sayısını artırma kararlılığı da, bu genel trendin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Türk tüketicisinin kaliteye, tasarıma ve kişiselleştirilebilir ürünlere olan talebi, Nomination’ın “erişilebilir lüks” konseptiyle mükemmel bir şekilde örtüşüyor. Paslanmaz çelik ve altın kombinasyonlu, kişisel anlamlar taşıyan “link”lerle zenginleştirilebilen modüler bilezikler, Türkiye’deki tüketiciler arasında giderek artan bir popülariteye sahip.

Nomination’ın Türkiye pazarındaki bu stratejik büyüme hamlesi, sadece markanın kendi hedefleri açısından değil, aynı zamanda Türkiye’deki lüks perakende sektörü için de önemli bir işaret taşıyor. Uluslararası bir mücevher devinin Türkiye’ye olan inancını ve yatırım iştahını göstermesi, diğer global markaların da bu pazara olan ilgisini artırabilir. Rekabetin kızışmasıyla birlikte, Türk tüketicisi daha geniş bir ürün yelpazesine ve daha çeşitli alışveriş deneyimlerine erişme imkanı bulabilir.