Stratejik İmaj ve Stil Danışmanı, Yaşam ve Oyuncu Koçu
http://www.facebook.com/fulyaozturkplacing
http://twitter.com/FOzturkPlacing
fulyaozturkplacing@gmail.com
TAKININ ALTIN ÇAĞI
Nasıl da çekti sizi başlık değil mi? Burada sadece takılardan söz edeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz zira her yazıda kulağınıza bir ‘küpe’ vermeden edemiyorum biliyorsunuz. Genel olarak 90’lı yıllar geri döndü modada. Hem de ne dönüş! O zamanlar da takıya bu kadar meraklıydık ama bu zamanın takıları bambaşka.
Bir kere sadece 90’ları içermiyor. Aralarında gotik takılar da var, Viktoryen dönemden takılar da. Hatta bu yılın orjinal takıları da. Hepsini tak, karıştır birbirleriyle de iyi gidiyorlar. 90’lar modasıyla gelen vitrinler üzerinde de konuşalım. Takılarde neler görüyoruz? Bol bol imitasyon takılar. Maya ve Antik Yunan takıları ağırlıkta fakat Antik Anadolu takıları da pek iyi gidiyor birlikte. Zira bölgeler farklı da olsa antik dönem aynı zaman dilimine ait; görünümleri de çok yakın birbirlerine. Hepsi teknolojik açıdan gayet başarılı kalıplara dökülmüş, özenle tasarlanmış birbirinden güzel takı… Türk aksesuarlarıyla günden güne daha çok gurur duyduğumu söylemeliyim. Yurtdışındakiler toz kondurmuyor hatta memleketimin aksesuarları daha az maliyetle, daha çok çeşitle, daha kaliteli yapılıyor bilesiniz.
Ayrıca altın ve mücevher nasıl da unutuldu görüyor musunuz? Altın fiyatları artarken imitasyon faklı bir yönden iyi bir kaçış yolu oldu. İyi de oldu… Kişisel olarak istediğiniz mücevheri getirin bir mavi boncuğun veya mercan bir kolye ucunun yerini hiçbir pırlanta tutamaz kanaatindeyim. Takıya karşı duygusal bir bağ kurulmalı. Bunu çoğu kişi atlıyor.
Maneviyat… Hangi takıyı neyle takacağımıza karar verirken düşündüğümüz kadar birbirbirimize ne yaptığımızı düşünmeye vakit ayırmıyoruz. Vitrinlere baktığımız kadar kitapçılarda kafa yormuyoruz. Kendimizi parlatmak ne ise bakış açımızı aydınlatmak için bu kadar durup düşünmüyoruz. Mutlak olarak bir konuya takılıp kalmak sürekli düşünüp düşünüp kabuslar görmek tercih edilir oldu nedense. Neden aklımızı şu kristal taşlar kadar parlatamıyoruz?
Bir kere en çok gördüğüm psikolojik trend “o yaptı ben de yapayım/yaparım trendi” Sen kendini buna uygun görüyor musun? Sen bu musun? Bir düşünmeli… “O dekolte giyiyorsa ben de giyerim” “Onda apartman topuk ayakkabılar varsa ben de alırım” ya da “Filanca şu partiye oy verdi o sebepten sempatim var” diyenleri duymadık mı Haziran seçimlerinden önce? Özenmek değildir hayat kurmak… Sempati değil sizi kurtaracak olan; geleceğinizi inşa etmektir. Tıpkı takılara gösterdiğiniz hassaslık gibi hatta daha fazlasını hak ediyor geleceğinizin görünüşü…
Fulyacim, yazilarin gayet guzel, yuregine saglik. Yazarken baska seylerw anlam kazandiman da cok hos.