Fulya Öztürk Placing
Stratejik İmaj ve Stil Danışmanı, Yaşam ve Oyuncu Koçu
http://www.facebook.com/fulyaozturkplacing
http://twitter.com/FOzturkPlacing
fulyaozturkplacing@gmail.com
MODA MARKALARININ SIRRI
Neden moda olan şeyler tüm mağazalarda aşağı yukarı aynı biçimde tasarlanır da marka olmuş modaevlerinin mağazalarında daha alınası görünür? Neden çok pahalı da olsa giyince üstünüzde daha iyi durur? Bunların sırrı nedir?
Kumaş! Dünyanın en iyi terzisiyle en iyi dikimi dahi gerçekleştirseniz, kumaşı iyi olmayan bir kıyafet asla göz alıcı durmayacaktır. Zincir mağazalarda bazı tasarımları tekrarlayan şekillerde görüyoruz ve ucuza da mal ediyorlar. Bunun sebebi pamuklu ve jarse ağırlıklı çalışıyor olmaları. Ama iyi bir tayyör ya da takım elbise almak istediğinizde daha çok mağaza dolaşıyorsunuz ve eliniz cebinize hemen gitmese de aldığınız çok daha pahalı ve üzerinizde çok iyi duran bir takım oluyor değil mi? Keza gece elbiseleri ve davet kıyafetleri için de bilinçaltınız kumaşın iyisine yönleniyor.
Modacılar kumaşları direkt kumaş üreticilerinden, toptancılardan veya ‘kumaş menajerleri’nden alıyor. Daha önce de yazmıştım; bir yılın modası aslında iki yıl öncesinden belirlenip çalışmalara başlanıyor. İşte bu çalışmalar sırasında modacılar tasarımlarına uyan kumaşları ya araştırıyor ya da kendilerine gönderilen teklif örnekleri arasından seçiyor. Çok az sayıda modaevi isi kumaşlarını kendi üretiyor veya kendi istedikleri şekilde ürettiriyor. Bunların başında Marchesa ve Valentino’yu sayabiliriz.
Modacılar ayrıca ticaret ve tekstil fuarlarına davet ediliyorlar. Teknoloji geliştikçe üretilen kumaşların teknikleri, görünümleri de gelişiyor. Doğal olarak bu alanda bilgi sahibi olmak isteyenlerin başını yine modacılar çekiyor. Modacılar ayrıca bu fuarlarda ayakkabı, çanta ve takıyı içeren aksesuar grupları için malzeme türlerine de göz atma şansını yakalıyor. Bazen de tüm bu takibat işi, modaevinin üst düzey yöneticileri tarafından yapılıyor ve modacılara toplanan örnekler gösteriliyor.
Modaevleri toptan yaptıkları kumaş alışverişlerinde kumaşlardan artanlar olursa elden çıkarmıyor. Özellikle klasik tasarımlar kendilerine has bir dosyada tutuldukları için herhangi bir klasik tasarıma talep geldiğinde ne zaman olursa olsun o kumaş tutulduğu yerden çıkarılıp kişiye özel hazırlanabiliyor. Bazı modaevleri ise ne yazık ki koleksiyonlarını önce ABD, seçilmiş Avrupa ülkeleri ve Türkiye’ye sunduktan sonra elinde kalan ürünleri yeni ürünmüşçesine diğer Avrupa ülkeleri, Uzakdoğu ve Güney Amerika’ya gönderebiliyor. Açıkça söylemek gerekirse satılan ürünleri yerine yeniden koyup satılmayanlarla harmanlayarak bu ülkelere sonradan gönderiyorlar.