Stratejik İmaj ve Stil Danışmanı, Yaşam ve Oyuncu Koçu
http://www.facebook.com/fulyaozturkplacing
http://twitter.com/FOzturkPlacing
fulyaozturkplacing@gmail.com
GERÇEK GÜZELLİĞE NE OLDU?
Sonunda benim gibi düşünen birileri cesaret edip konuşmaya başladı… “Gerçek güzelliğe ne oldu?” diye sorarım hep. Julianne Moore geçtiğimiz hafta konu hakkında röportaj vermiş; iyi etmiş. Oldum olası tıbbi estetik cerrahi dışındaki estetik cerrahiye karşı olmuşumdur. Arkalarına silikon koydurup üstüne oturamayanlara, 20’li yaşlarında takma diş yaptıranlara, peruk veya çıtçıt takarak saçını gür göstermeye çalışanlara, göz renginden başka lens takanlara, takma tırnaklılara/kirpiklilere, deri renklerini kozmetikle 10 ton açanlara ya da koyultanlara da karşıyım… Tanrı’nın verdiği doğal güzelliği değerlendiremeyip gerçek tiplerinden çok uzakta, vitrin mankeni gibi dolaşan yapay suratlara bakamıyorum… Bu kadar yapaylıklarıyla güzellik yarışmalarına katılıp bir de kraliçe seçilenlere ise gerçekten acıyorum; hem o hale düştükleri için hem de bir zorunlulukmuş gibi o hale getirten güzellik yarışması jüri üyelerinden dolayı…
Bir iki kusur olabilir insan yüzünde ya da vücudunda… Diğer özellikleri öyle iyi olur ki kişinin bunları görmezsiniz bile. Sorun, diğer özelliklerinin iyi olmamasıyla ya da hiç olmamasıyla başlıyor zaten…
Etnik konulara girmeyeceğim ama söylemeden de geçemeyeceğim; herkeste bir nevi ‘başka ırk gibi görünme’ maniası var. Koyu saçlı bir kadın koşa koşa gidip saçını platin sarıya dönüştürüyor; çok daha koyu bir kadın cart mavi lenslerle ömrünü geçirebiliyor; sarışın bir kadın siyaha boyattığı saçını bir de Mona Lisa gibi ortadan ayırıyor. Her yeri estetikli ve cilt rengi açılmış Rihanna ile herkeste melezlik ve melez görünme saplantısı başladı. İyi misiniz insanlar??
Gelelim Julianne Moore röportajına. Bir ABD, Beverly Hills yayını olan Refinery 29’a konuşan Moore, Instagram filtrelerinin ‘üretilmiş’ yapay güzellik olduğunu söyledi. Hah evet haklısın Moore, bir de bu “profilden poz vereyim”, “bacağımı da şöyle kıvırayım”, “sabah güneşi filtresi de koydum mu tamam” tipleri var. 20 kat farklı fondöten sürdükleri, her şeylerinin yapay olduğu yetmiyormuş gibi bir de sosyal medya filtreleriyle kendilerini aslında olmadıkları bir şey olarak ‘reklam edenler’… Moore diyor ki “güzellik yüzeysel (görünüşte) olmak zorunda değil”… Ve benim acıdığım insanlar konusuna o da değinmiş; “Neyi güzel bulacağımız konusunda yönlendiriliyoruz. Güzelliğin (artık) sadece görünüş anlamı var, aslında duygusal anlamı da var”