Stratejik İmaj ve Stil Danışmanı, Yaşam ve Oyuncu Koçu
http://www.facebook.com/fulyaozturkplacing
http://twitter.com/FOzturkPlacing
fulyaozturkplacing@gmail.com
MODA İYİYE YAKIŞIR
Bazı insanlar modayı baştan ayağa takip etse de üstlerinde olmuyor; nedense onlarda olmuyor. Belki çirkin bakıyorlar objektiflere, belki de zorlama birleştiriyorlar modadan parçaları. Bir şeyler eksik kalıyor…
Bazı insanlarsa gerçekten moda için doğmuş gibi. Güzel insanlar bunlar, içi de dışı da güzel insanlar. İyi insanlar… Mal varlıkları var ama bu onları çok enterese etmiyor. Ya da başkalarını geçmek, ezmek için kullanmıyorlar ellerinde olanları. O sebeple merak uyandırıyorlar ve basın da onları gerçekten, isteyerek takip ediyor çünkü halk da onları görmek istiyor.
Uydurma şöhretlerden ya da bir parmak kalınlığında makyajla dolaşanlardan bahsetmiyorum. Benim söylediğim içi güzel dışı güzel insanlar bambaşka…
Kimi yüksek sosyeteden ama gerçekten asil kanı da taşıyor. Zaten yüksek sosyete tanımı bu son 10-15 yılda çok değişti. Artık mal varlığı çok olan herkes bu zümreye üye gibi bir şey. Ama aslında dünyada başka insanlar yüksek sosyeteden sayılıyor; kraliyet ailesi mensupları, lordlar ve ladyler, dükler ve düşesler, kraliyet nişanına sahip sanatçılar ve aileleri ile nesiller boyu varlıklı ve ülke için hizmet etmiş işadamları aileleri (ki çoğunlukla onlarda da asil kan bulunuyor). Bu insanlar sosyete dergileri ve gazeteler tarafından sürekli takip ediliyorlar çünkü halk da onların yaşamlarını merak ediyor.
Bu insanlardan biri vardı ki biliyorsunuz herkes için bir efsaneydi; Lady Diana… Kaybından sonra, film ve kitaplarda o, ihtiras ve şehvetine yenik düşebilen bir insan gibi anlatılıyordu ama sevgi ve sevilmek istediği apaçıktı. Halk onun bu yönünü bilmeden – ki bilseydi de halkın aldıracağını zannetmiyorum çünkü her insan aşık olunmak ister ve Di’nin istediği ona aşık birinin göğsünü gere gere onunla topluluk içine çıkmasıydı – neden onu bu kadar sevdi ve takip etti? Bu çok büyük bir sır değil. Daha ‘sosyal sorumluluk projeleri’ bu isimle adlandırılmıyorken Lady Diana elinin uzanabileceği her yere yardım etmeye çalışıyordu. Afrika’daki mayın tarlaları yüzünden kolu bacağı kopan çocuklara dikkat çekmek için basın önünde bir mayın tarlasında yürüyüşünü asla unutmayacağım. Oğulları da sonradan annelerinin yolunu izleyip Afrika’ya dikkat çekmeye çalıştılar.
Ve şıktı da Lady Diana… Kraliyet ailesinin tören ve kutlama kıyafetleri konusundaki eli açıklığı zaten bilinir ama onun şıklığı başkaydı. Bir moda sezgisi vardı; modacılarla arkadaş olmayı da seçti ve kıyafetleri çok iyi değerlendirdi. Siz hiç erkek kesim kısa saçlı bir kraliyet mensubu görmüş müydünüz ondan önce veya ondan sonra? O döneminin moda ikonuydu gerçekten… Son dönemlerinde sevgisizlikten öyle bunalmıştı ki giyimi daha açık ve daha kadınsı olmaya başladı. Sanki kendinden intikam alıyordu…
İçinde bulunduğumuz bu yıllarda hala hem asil hem moda konusunda ne yaptığını bilen ve hem de içi, dışı güzel çok az kişi var. Varsa yoksa alabildiğine oradan oraya çekiştirilmiş estetikli, biraz vahşi bakışlı, takma kirpikli bakışlar, kalın fondötenler, derin dekolteler… Bunlar sizi moda ikonu yapmıyor maalesef…