Fulya Öztürk Placing
Stratejik İmaj ve Stil Danışmanı, Yaşam ve Oyuncu Koçu
http://www.facebook.com/fulyaozturkplacing
http://twitter.com/FOzturkPlacing
fulyaozturkplacing@gmail.com
DÜNYADA KİMLER ÜNLÜ OLUYOR?
Kriterlerin neler olduğunu size sorsam nasıl yanıtlar alırdım acaba? …Bir de benden okuyun…
Tüm dünyada ekran ünlüleri birbirinden değişik dallardaki programlarda kamera önünde görünmek/görev almak için bir nevi seçiliyorlar biliyorsunuz… …Hangi ülke olursa olsun, geçmişten beri, üniversitede ekran üzerine eğitim almamış ve ‘alaylı’ kişilerin kamera önünde hep ağırlıkta olduğunu da biliyorsunuzdur. Bu mesleki eğitimleri olmayan insanların, bir de torpille kamera önünde olduğunu tahmin edersiniz. Az bir yüzdelikle, mesleki eğitimleri olanlarınsa aralarından yine çok azının neden yükselmeyi başarıp bazılarının ise işlerinde iyi olmalarına rağmen yükselemedikleri üzerine kafa yormuşsunuzdur…
Dünyadaki dağılımda ünlülerle ilgili rastlantıları bir araya getirince aşağı yukarı bilimsele yakın verileri bir araya getirebilirsiniz… Ünlüdeki genel görünüm: Nedense Kuzey ülkelerinde ve Fransa’da ekranda bir ‘kara kafa’ açlığı yaşanmakta. Bunun yansıması olarak çok şişirilen ünlülerin ya siyah saçlı ya da koyu renk saçlı olduğunu görebilirsiniz; hatta ünlü olmak için saçın koyuya boyatılması bile yeterli olamayabiliyor…Nedense Güney Amerika ülkelerinde, Güney Afrika, İtalya ve Yunanistan televizyonlarında ise bunun tam tersi ekranda sarı saça bir
açlık bulunuyor ve kendisine yakışmasa da saçını sarı yapan her insan ünlü oluyor diyebilirim…
ABD, Türkiye, Avustralya gibi karışık görünümlerin bol olduğu ülkelerde ise böyle bir ‘zıt arayışı’ sorunu yok. Ekran ünlüleri öncelikle büyük yüzdelikle temsil ettikleri ülkenin genel görünümündeler ve ekrana yakışan tiplerden seçiliyorlar. Kısacası herhangi görünümün çok ünlü olduğunu görebiliyorsunuz.
Ünlüdeki eğitim düzeyi: Hiçbir ülkede ne yazık ki eğitim, ekran ünlüsü olmak için bir gereklilik gibi görünmüyor. Muhabirlik, habercilik, ciddi tartışma programlarında bile gazetecilik veya televizyonculuk eğitimi olsa da ekran kişileri yükselemiyorlar; yükselenler de ancak bir şekilde torpil eli değen kişiler; sorunsuz yükseliyor ve hiç işsiz kalmıyorlar.
Ünlüdeki ünlü akraba bağı: Bu konuda tüm dünya ekran ünlüleri aynılar. Bileğinin hakkı ve eğitimle
meslekten gelen küçük yüzdelik dışında ünlü olmuş kimsenin ya annesi dansçı ya babası tiyatrocu, ya annesi veya babası sinema oyuncusu veya sektörden/sektördeki insanları tanıyan biri…
Ünlünün sektöre katkı için kendini adaması: Bu konuda tüm dünya ekran ünlüleri aynılar. Kazandıklarını sektörü yükseltmek için ve sektöre yatırıma çevirmek ne yazık ki akıllarına bile gelmiyor. Mesleki eğitimleri olsun, olmasın…
Ünlüdeki sosyal sorumluluk hissi: İnsan bir kere ünlü olunca sanırım sosyal sorumluluklarını da bir kenara bırakıyor. Ünlülük sarhoşluğu deyin buna isterseniz; bu da aynı ilk kategorideki ekran görünümü dağılımı gibi bir sonuç veriyor: Nedense Kuzey ülkelerinde ve Fransa’da bir ünlüye sosyal sorumluluk adına ne yaptığını sorduğunuzda aklına gelen çok yazık ki sadece iki konu var: mülteciler ve Afrika’daki açlar. Yani kendi ülkesi için bir şey yapmayı aklına bile getirmiyor… …Nedense Güney Amerikalı, Güney Afrikalı, İtalyan ve Yunanlı ünlüler de tam tersi sadece kendi ülkeleri sınırları içindeki kampanya ve bağış sistemleriyle ilgileniyorlar. Dünya umurlarında değil diyebilirsiniz… …ABD, Türkiye, Avustralya gibi karışık demografiye sahip ülkeler ise hem dünyayı hem kendi ülkelerini ilgilendiren global konuları düşünen derin fikirlerle ilerliyorlar. ABD’de Leonardo Di Caprio Derneği’nin (Leonardo Di Caprio Foundation) ve Türkiye’de Gülben
Ergen Çocuklar Gülsün Diye projesinin ünlülere ait global bakışlı projeler olduğunu söylemeliyim.
